27 Haziran 2018 Çarşamba

Seni yeniden hayal etmek


Seni yeniden hayal etmek
Bir bedenin içinde mi?
yoksa
beyaz bir ışığın tayfı içinde mi?
Ne şiir be
sokak kadınını tapılası bir tanrı yaptı.
Hangi kadın bu
Hayalimdeki sokağa koyduğum yaratık
belki de hiç bir şey, saçma.
En çok sana yakışıyordu gülmek
Lütfen  brittany murphy’e rahmet
o kara gözlerine miller ötesinden hasret
içimde sönmeyen eksi-artı eşit sıfıra
sonsuzluğa hasret bırakır limiti
eğik veya eğri asimptot gibi
Bedenin içindeki
organlarımız bile birbirine tutkulu
benimki sana seninki bana
kaburgam senin kaburgana
karaciğerim karaciğerine
sağ böbreğim sol böbreğine
sol böbreğim sağ böbreğine
sağ ve sol köprücükler
Apalaşların arasına bile yol kurar
Şunu bil ki;
Santim santim içime işlediğim
Sevda sana değil
TÜRKLÜĞÜME..

Eskibeyoğlu Ahmet R.
eskibeyahmet@gmail.com
lütfen şiiri izinsiz almayın!

23 Haziran 2018 Cumartesi

Efecto de factores físicos y bioquímicos sobre la formación de estructuras infectivas de Magnaporthe grisea agente causal de pyriculiarosis en arroz (Oryza sativa) - Wilber José Salazar Antón


Pirinç (Oryza sativa) ' de pyınarosis 'in magnaporthe grisea nedensel ajanının infektif yapıların oluşması üzerine fiziksel ve biyokimyasal faktörlerin etkisi

Aşağıdaki makale Leon Nikaragua Ulusal Otonom Üniversitesi, Tarımsal Üretim alanında doktor ihtisaslı Wilber José Salazar Antón tarafından kaleme alınmıştır. Aynı zamanda tarımın arkeolojik bağlantısı ile ilgili özgün çalışmalarının yanında bioteknik araştırmalarda yapmaktadır

Makaledeki konuyu özet kısmındaki bilgilerden ele alırsak biyokimyasal faktörlerin infektif yapıların oluşması üzerindeki tesiri özelliklede temel tüketim gıdası olan Pirinç (Oryza sativa) üzerinde mikro bazlı resmi araştırmalarında yapılmasını sağlamıştır. Tarımsal faaliyetlerdeki rendimientonun(verim) değişkenlik göstermesinin kaynakları için araştırmacı burada referans olarak uzak doğu araştırmalarından faydalandığını açıklıyor. Bu çalışma, Japonya 'nın Kobe Üniversitesi phytopatoloji (fitopatoloji: bitki hastalıkları ile ilgilenen bilim dalı.) laboratuvarında, iki fiziksel faktörün etkisini değerlendirirken çıkan sonuçları incelediğini ve bu çalışmaları ülkesindeki deneyler ile mukayese edip bir sonuca vardığını belirtmektedir. Çalışmanın içeriğini deneysel faaliyetlerin yapılışını özelliklede kimyasal faktörler içerisinde (hidrofobik ve hidrofilik yüzeyler) ve aynı zamanda adenozin döngüsel monofosfat kapasitesindeki ayarlamalardan bahsederek çalışmanın hedeflediği yargıyı sunmaktadır. Özellikle Pirinç üzerinde yaptığı deneyleri sırasıyla anlatan araştırmacı çok özel bir çalışmayı da bize sunmaktadır.


20 Haziran 2018 Çarşamba

L'histoire du concept d'équilibre en sciences économiques

http://expertise.hec.ca/actualiteeconomique/wp-content/uploads/2017/06/92_3_Duppe_581_594.pdf




L'histoire du concept d'équilibre en sciences économiques (Ekonomide denge kavramı tarihi)
Till DÜPPE

Özet olarak denge kavramı bize ekonomi teorisinin alanını belirlemede yol göstericidir.
Ekonomide öncü olabilmiş mevcut araştırmalar denge teorisinin tarihi köklerinden ortaya çıkmaktadır.
Denge kavramı ekonomide soyut bir ilkeyi temsil ettiği gözlemlenebilir. Tarihi kökenlerine inildiğinde On yedinci yüzyılda ticaret üzerine yazılarda bu konu hakkında bizlere bilgiler sunmaktadır. On sekizinci yüzyılın sonunda ticari gelişim ve dönüşüm araştırmacının da ifade ettiği gibi Politik ekonomistlerin daha çok kendini gösterdiği Analog bir kavram ve özellikle ekonominin doğal düzeni ile ilgili normatif bilgileri de içermektedir. On dokuzuncu yüzyılın sonunda, özellikle denge varsayımları arasındaki farklılaşma sayesinde analitik önem ile zenginleştirilmiştir.
Araştırmacının makalenin özet kısmında belirttiği statik ve dinamik ayrımı 1940 ve 1960’lı yılların kavramı olarak metateorik olarak geliştikçe, Genel denge aksiomatik analizinin temel taşı olmaktadır. Bunun sonucunda geçerli matematiksel modelleme temeli haline gelecektir. Çalışmada Makroekonomik denge(l'équilibre en macroéconomie) kavramı belirtilmiş, Oyun teorisinin(Théorie des jeux) rekabeti nasıl etkilediği hakkında bilgi verilmiştir. Rekabetçi pazarların bulunması kurumsal ortamlar ve formülasyon sağlaması hakkında bilgi verilmiştir. Özetin sonunda belirttiği gibi çalışmadan çıkarılması gereken yolu tayin etmektedir; Bir birey veya grup düzeyinde stratejik etkileşimler neredeyse her modelde Makroekonomik, genel denge teorisi ana referans noktası kalır.

Sayın Professeur Till DÜPPE’nin bu çalışması ekonomi tarihi denge kavramı ile ilgili bilgileri bize sunmaktadır. Montreal Quebec Üniversitesi İktisat bölümü profesörü olarak görevine devam etmektedir.

19 Haziran 2018 Salı

Eski beyefendi


Eski beyefendi

Bu hikayede münzevi bir şahsın kurgulanması gerektiği için buraya naklediyorum
Bazı insanlar sıradanlıklarından dolayı bile beyefendi olmayı hakederler diye düşünüyorum. Bunlardan birisidir; Sabri bey
Kendileri memurdur. Bu tren garlarından bilet gişelerinin yan tarafından ne işle meşgul olduğunu bilmediğimiz müstakil elbiseler giyen ellerinde telsiz olan kişilerdendir. Devamlı mekik dokuduğu bu iş yerini o kadar sahiplenmiştir ki gören bu zatın işine olan iştahını imrenmekten geri duramaz. Çevresindekilere o kadar seri tavırlar sergiler ki birde konuşurken aklının diğer tarafıyla diferansiyel denklem çözmeye çalışan birisi gibi hali vardır. Hayretle kendilerini anmamak imkânsızdı. Ne idi kafasının diğer tarafıyla çözüme kavuşmayan sorular merakla düşünmek bile imkansızdı. İşten çıktığında yarım gömleğinin üstüne giydiği o efsane ceketi çevresine mühim izlenimler uyandırmaya geri durmazdı. Yalnız yaşardı kolonyasını cebinden eksik etmezdi. Hayatın yalnızlara sağladığı o ağır imtihanların yükü belli ederdi, evinin vaziyeti ne haldedir bunu hiç bilmiyoruz yalnız titizdi bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın her daim traşlıydı. Kol saatini arada bir bilezik şeklinde bileğinin ortasına kadar çeker orada kalmasını sağlardı. Ufak tefek takıklıkları yok değildi. Böyle bir adamın bu müşkülatlı vaziyetinde ona gardaşlık eden en önemli araç; telsizi! İşte bu ses irtibatı, karşısındakinin arada bir esprili takılmaları orada geçen hayatın özetini çok güzel yansıtıyor. Sabri beyle irtibata geçen yük veyahut yolcu trenleri raylar üzerindeki musikinin ayrı bir tadıdır diyebiliriz. Kendisi özellikle mesai arkadaşlarına yalnızlığından dem vurarak nükteli bir şekilde söylediği şu sözün gerçeklik değerini bir düşünmek lazımdır. Devamlı arkadaşlarına “ Tanrı Teâlâ canımı aldığında beni rayların altına gömün beni bu sesten ve bu telsizden mahrum bırakmayın” derdi. Son olarak demirle bilenmiş hayatın demir yürekli beyefendisiydi Sabri bey..

2016-Eskibey Ahmet R.
eskibeyahmet@gmail.com