9 Eylül 2024 Pazartesi

Eskibey'in kayıp kızı Ferdası

 


Güzel kızımız biliyorsun ki ismini Tevfik Fikretten çaldık. Cismin ve cemâlin hürriyette saklıdır. Anasız kalırdında babasız ve vatansız kalamazsın. Babasının kızısın çünki sana her şeyi Eskibey öğretti.

Biliyorum istemezdin baban eskibey içün mecnunların katibi sarhoşların amiri derlerdi. Babanız eskibey sizin hep iyi bir baterist olmanızı isterdi. Onunla hep Iron Maiden dinlerdiniz sen küçüktün odana gelip kulağına Led Zeppelin şarkılarını dinletirdi. 

Eskibey garip takıntıları olan bir adamdır. hayatta Deep Purple'ın Child in the time parçasını dinlememiş birisiyle asla muhattap olmazdı. Küçüktünüz hem de çok; bir gün geldiniz elinizdeki bateri çubuklarıyla Black Sabbath'ın parçalarının en iyileri olduğunu babanız eskibey'e küçük bedeninizle çıkıştınız kızdınız ve gittiniz. Eskibeyi duygulandırıp gururlandırdınız işte babasının ihtilâlci kızı. O sırada hatırlatayım Eskibey Ram Jam dinliyordu. duvardaki ittihat ve terakki armasına bir süre takılı kaldı. Hatırlayamazsın bir gün yemeğini yedirip Angéla Debeau müziğiyle uyutmuştu seni çok komikti. 

Sen onun ferdasısın o yüzden ismini ferda koydu seni uyuttuktan sonra kapına hafif aralık bırakıp salonda sesini dinleyip sigarasının dumanının ip gibi tütsüleyip halkalandığını görmekten zevk alırdı. Bunu yaparken kısık sesle Paul Stanley dinlemeyi ihmal etmezdi. O küçük kız babası ile Steven Tyler yüzünden tartışırdı. Eskibeye göre dünyanın en güçlü sesi Steven Tyler da idi Ferdaya göre ise Twisted Sister grubuydu. Aerosmith parçaları eşliğinde delileri dahi imrendirecek şekilde çılgınlar gibi dans etmezmiydiniz hem de nasıl 

Eskibey ferdayı yetiştirirken çok dikkatli davranıyordu premorbid bir kişiliğe sahip olduğu için zihni çöküntülerini ferdadan saklıyordu. Bu durumların tedavi yöntemini Homo Ludens taktiklerle çözümlüyordu. Duyguları ne zaman gadre uğrasa ferda ile oyun oynayarak arınıyordu.

ah ferdacık yapma bunu baban eskibey opera dinlerken mutfaktaki mermerlerin üstüne çıkıp bağıra bağıra şarkı söylüyordu. Bütün bu yumarcıklarının nihayetinde ferdayı Tuğrul Bey zamanının hikâyeleri ile uyutuyordu. Bazen eskibey lavabonun lambasını açık unutuyor, aylardır ütü yerde duruyor. Ferdayı tatlı tatlı odasında uyutup aylardır salondaki kanepede yatardı. dediğimiz gibi garip takıntıları olan bir adamdır. Hep aynı duraktan tramvaya binip hep aynı tramvayda Naima tarihini okurdu bir türlü bitiremedi. Geçmiş zehir gecelerin birinde Vladimir Ashkenazy'in icra ettiği müzik eşliğinde Vezir-i azam Dilaver Paşa hikayesi ile Ferdayı uyutmuştu. Ferdadan arta kalan muhallebiyi kendisi yemişti. Annen Eskibeye ciğer borçludur çünki sigarasınında kalitesini düşürdü her nefeste onu düşünürdü. İnanılmaz bir çift adamdı çaydanlıkla tartışırdı  çaydanlığa oflu derdi. Gülme insan kendisiyle tartışmazmı? 

Ferda dersten kaytarmaya kalktığı zaman Alice Cooper, Billy idol, Dire Straits cdlerini eskibey saklardı. ferdada babasının çekmecesinde bulunan Guns N'Roses, Wille Nelson, Ozzy Osbourne ve ZZ tap posterlerini saklardı. sonra aralarında akitleşirlerdi. 

Eskibey'in zaman zaman içindeki çocuk adam durmadan konuşur kendisine duyduğu nefret nefret nefret yeter artık bırak kendinle konuşmayı dercesine iniltiler eşliğinde raksediyordu. Ferdanın resim meziyetinin gelişmesi için çok güvendiği dava yoldaşı Sivas Hafikli Coşkuneroğlu Bartukan'a bırakıyordu. Coşkuneroğlu B.'nin aslında içinde aile, çocuk ve değerler manzumesine asla saygısı yoktur. Bunları toplumun yaratmış olduğu psişikler örüntüsü görürdü. Kendisi Budist bir Türkçüdür. İnsan beyninin bok taşıdığını düşünürdü. arınmanın tek yolunun budist meditelerle telafi olacağını belirtirdi. Eskibey ile Merkez-i Umumide tanışmıştı. Coşkuneroğlu B mühendislik tedrisatını icra ederken hukukçu bir kıza sereserpe budist bir serseri gibi aşıktır.  Ferdaya resim cızmayı öğretirken kendisinin etkilendiği Caravaggio tarzını kıza aşıladı. Ferda aziz matta çizmeyi öğrendi. Coşkuneroğlu B amcası ona kara kalem Tiziano tarzı resmetmeyi de öğretebildi. Eskibey merkez-i umumide yazıhanesine giderken ferdayı coşkuneroğlu b'ye bırakırdı. çok güzide yıllardı.

Merkez-i umumide bazı arkadaşlar Ferdanın Bartukan'a bırakılmasına karşı çıkarlardı, nedeni ise Bartukan bey'in ruhsal bir takım helezonları olduğunu düşünürlerdi. özellikle hafikte ailesinin bir ev yaptırdığı ve oraya gidip nadide çiçekleri kopardığını anlattığına şahid olmuşlar Bartukan Bey ise o çiçeklerin diken üretip yolunu kapattığını o yüzden bu muameleyi yaptığını savunmuştu. Bademci ise ona Milanodaki yıllarında shoptan bir maşrapa alıp içine kolonya döküp çiçekleri suladığını anlattığı hikayeyi ne ile izah edilebilirdi diye eskibeye sual etti. eskibey ise baylar abartmayın dedi. 

Bartukan bey tıpkı eskibeyoğlu gibi müzikte takık bir insandı. Bartukan bey'de hayatında Beastie Boys grubunu dinlememiş birisini adam yerine koymazdı. Ferda da onun kızı sayılırdı ona Dizzee Rascal, The sugarhill gang ve Pulp grubu eşliğinde müzik dinletip resim çizdirirdi. Pulp grubunun solistini merkez-i umumi tasarımcısı arif e çok benzetirdi. Aynı zamanda Bartukan Bey şanson tarzı dinlemeyi sever ve çok şiddetli édith Piaf hayranıydı. 

Eskibey Ferdayı emekleme yıllarında How to dad videolarının sahibi jordan Watson izleyerek öğrendiği yöntemlerle yetiştirdi. O yüzden ferdanın el beceresi mahir, yaşıtlarına göre kabiliyeti yüksek olduğu anlaşılabilirdi. 

Evet Ferdacık sen Altaylardan Tunaya uzanan bir coğrafyanın kızısın. Sakın Mehmet Emin Yurdakul şiirlerini aklından çıkarma. Eskibeyin bu münfail kalbini onaracak herhangi bir alet henüz yaratılmadı. Eskibey seninle her zaman sitayiş içerisinde olacaktır.


Mecanin Katibin Mestanenin Amirin 













    







16 Haziran 2024 Pazar

Sinan

 



Düşünmekte yorgunluğu arttırıcı unsurlardan birisidir. Orta yaşlar istikamet durmadan alırken; ikbal kaygısı en itici unsuru oluyor. Şimdi de muhasebeci sinan olduk.

Kendi ikbal muhasebesini yapmadan hesaplar ve evraklar yêkunune duçar olduk. Boğulmadan spor, sanat, tiyatro ve edebiyat hayatımızdan çıkmamalıdır. Ve gerçekten her gün olupta o gün bugün ise bugün hiç bir güne de benzememelidir. Şimdi oturup her kimsen gözünle bu yazıları okuyorsan her gün bugünden, bugünde diğer günlerden farklı olacaktır. Aslında sıradan olan bugününde  yavaş yavaş hiç farkında olmadan sessiz sessiz elimizden kayıp gidiyor olmasıdır.

İşte şimdi aşağıda okumakta olmak isteyiceğinizi bilemem ama sıradan bir bugünü yaşıyor ve aktarıyor olmaktadır.

Bugün kafamda yine yorgunluktan ötürü huzursuz ve umutsuz bir güne başladım evvelki gün basketbol oynadım onunda yorgunluğu olabilir. Bugün iş yerinde çalışırken vaziyet evrak-ı perişan bir haldedir. Gözüm; masamda resmi bulunan Sadrazam-ı muazzam âli Mehmet Talat Bey'in fotoğrafına takılıyor. Ne büyük inkılapçı ne büyük adam. Sonra yine düşünüyorum, kendime katlanamıyorum. Hiç bir şeyle uğraşma isteği bulamıyorum, günlerin getirdiği bıkkınlık iliklerimde sanki vücut bulmuş gibidir. Yarınımdan korkuyorum ama yarın oluyor. Akşam git sabah gel tik tak tik tak hayat hep tik taktır. Neden sabah olur? Neden akşam olur? Her gün önceki günden kalan düşünceler yeni düşüceler içerisinde heder olur. Günler sanki günleri boğar. Dün yeni doğan bugün bugün yine batar. Dün yerinden kalkan bugün yerine geri yatar. Gün yine yetmez, ben yine ardında kalırım. Sabah yine olur akşam yine olur. 

Ne kalır ki geriye suratlar, renkler ve tatlar sanki o anın içinde kaybolur gider. Ne kalır ki geriye yine boş anlamsız hayat gibi bir şey ismini koyamadığım garip boşluklar aynı zamanda gelir aklıma bir Ahmet Haşim'den Bir günün sonunda arzû şiiri ve yine akşam hep akşam ve hiç akşam.


yayım tarihinden çok evvel kaleme alınmıştır. Bugün görmüş olduğunuz yayım tarihi değil editlendiği tarihtir. O gün kaleme alınan hiçliğe karışmış hiç bir gün gibidir.


2023

Muhasebeci Sinan 



13 Nisan 2024 Cumartesi

Sivaslı Zülküf

 Kayseri şehrinin Gültepe mahalinde ikamet etmekte olan Zılo, gençliği bu yorgun gecekonduların arasında feleğin ona buyurduğu acayip bir çocukluk yaşadı.


Evvel zaman ilkokul çağlarında parlak bir zihne sahipti hatta ilkokul çağlarında o mahalin esamesine dair uğramayan fransızca lisanını kendi kendine öğrenme teşebbüsünde dahi bulundu. ortaokulda okul birincisiydi. aslen sivaslı değildir. doğuludur. 


Bu meşruluktan uzak mahallenin gençleri ile usulen ortam yapma kaygısıyla takılmaya başladı. Bisiklet çaldı. O çevrenin verdiği amansız kopturmaca iyice kişiliğini değiştirdi. Zılo artık sigara içiyor, esrar çekiyordur. Gültepe mahallesi imkanı çok kısıtlı olan insanların iltica ettiği bölge olduğu için işte feleğin onlara gösterdiği yol üzre Zılo adam yaralıyor, zengin mahallelerdeki züppe çocukları tartaklıyor ve gasp teşebbüsünde bulunuyordu.


Kıvırcık saçlı uzun boylu ve sıska yapılıydı. Eskişehir bağları, Danişment gibi merkezin asayişi ihmal ettiği bölgelerde horoz dövüştürme, güvercin alım-satımı, it boğuşturma ile birlikte bunlardan doğan kumar piyasasında kendini göstermeye başladı.


Aile varmı belli değil, kardeş varmı umrunda değil, anadolunun çocukları hep böyle ihmal bırakıldı.

O vakitler meşhur olan kelebek sallama bir gün cınganlarla girdiği arbedede cınganın birine taktı. reşit yaştan küçük olduğu için bıçaklı yaralamadan fazla ceza almadan salıverildi. Ağızda jilet çevirme, binalara sinsice girip ayakkabı çalma gibi eylemlerde bulundu fekat ne yapıp ne etse vurgun vuramıyor, parayı kazanamıyordu.


İşte bu Zılo 19 yaşında Atpazarı denilen bölgede takılmaya başladı. Atpazarı meşhur kerhanelerin olduğu bölgedir. Çok eskilerde Şiremenli caddesi denilen bölgede Ermeni Marika'nın işlettiği Kerhaneler vardı. Ve müthiş fuhuş piyasası dönerdi. Ağır Ceza Reisleri, Belediye Reisleri, Küçük büyük Kaymakamlar, birinci derece - ikinici derece emniyet memurları, İş insanları, Esnaf ve zanaat sahibi olanlar, müteahhitler, İmamlar, Sarraflar bu bölgede müstakil daireler kiralayıp meşk odalarında çok gayri meşru çocuk peyda oldu. vicdan sahibi olanlarda kendilerinden olan bu çocukları sahip çıkmasınıda bildi. Kayserinin kodomanları buralarda az stres atmadı. 


Atpazarında bir gün dükkanın birinden laptop çalarken Zılo, dükkan sahabi tarafından sırtından ekmek bıçağıyla bıçaklandı. 19 yaşında olan Zılo orada öldü.  



Ahmet Rıza Eskibey

eskibeyahmet@gmail.com